Sadhana* Forest

Sadhana* Forest

*Sadhana: Sankritçe “ruhani yolculuk” Su, ağaç ve insan… Sadhana Forest’ın temelinde yer alan ve onu yaşatan üç öğe. Aviram ve Yorit tarafından, 13 yıl önce, erozyona uğramış çorak bir alanın yeniden ağaçlandırılması için başlatılmış bir proje Sadhana Forest. Şimdi ise her yıl ziyaret eden binlerce gönüllüyle beraber yaşayan bir topluluk. Hindistan’ın güneybatısında, Auroville’in birkaç kilometre yakınında bulunan Sadhana Forest’a, Sadhana Forest’ın diktiği ve yaşattığı ağaçların arasından geçen orman yolundan ulaşılıyor. Ahşap kapısı her zaman herkes için açık. Önceden haber vermeksizin kapısından içeri girip bu topluluğa katılabilirsiniz. Dünyanın her yerinden gelen gezginler ve Hindistan’da yaşayanlarla beraber yıl boyunca binlerce kişi Sadhana Forest’ta yer alıyor. Gönüllülerden, döneme göre en az 2 hafta ya da 1 ay boyunca kalmaları ve kalacakları süre boyunca günlük 300 Rupee (10 TL) yemek katkısı ödemeleri isteniyor. Bir de ayrılırken geri almak üzere 1000 Rupee (35 TL) depozito ödeniyor.  Öğle yemeğinden sonra yapılan kayıt ve kısa bir tanıtım gezisinden sonra uygun bir “hut”a (ağaç ev) yerleştiriliyorsunuz. Aynı anda yüzden fazla gönüllünün konaklaması için onlarca ağaç ev var Sadhana Forest’ta. Büyük yurtlar ve çiftlere özel küçük odalar… Sadhana Forest’ta sentetik temizlik ürünleri kullanılmıyor. Kayıt sırasında 100 Rupee (5 Lira) karşılığında bitkisel şampuan ve doğal sabun alabiliyorsunuz. Ağız temizliği için de diş macunu yerine, bütün hutların kapısında asılı bulunan cam kavanoz içindeki diş tozu kullanılıyor. Sentetik, toksik ve sağlığa zararlı maddelerden uzak olunması için Sadhana Forest’ta kalan gönüllülerin, kaldıkları süre boyunca Sadhana Forest’ın içinde ya da dışında sigara, alkol ve uyuşturucu kullanmaları kesinlikle yasak. Kayıt sırasında imzalanan metinde de özellikle belirtilmiş. Her gönüllü, Sadhana Forest’ın ilkelerini ve değerlerini kabul ederek topluluğa dahil oluyor. Veganizm, İnsan Birliği, Unschooling (Okulsuzlaştırma), Armağan...
Auroville

Auroville

Chennai ve Mahabalipuram’dan sonraki durağımız Auroville. Puducherry’ye (Pondycherry -sömürge dönemi ve bağımsızlık sonrası olmak üzere birçok şehrin iki ismi var-) birkaç kilometre uzaklıkta bulunan Auroville, The Mother’ın (Mirra Alfassa) oluşturduğu ilkeler çerçevesinde hayata geçirilen, tüm dünyadan insanlara açık bir alternatif yaşam projesi. Auroville’e ilk kez gelen herkes gibi biz de ilk olarak Visitor Centre’a gidiyoruz. Konaklamak için Auroville’e ait misafirhanelerden birine yerleştikten sonra keşfimiz başlıyor. 50.000 kişinin kendi kendine yeterli bir yaşam sürebilmesi için tasarlanan Auroville’in nüfusu şu anda 2500 civarında. Bu yüzden içindeki yerleşimler biraz dağınık ve birbirine uzak, kendine yeterlilik hedefine henüz ulaşabilmiş değil. Ziyaretçiler de, sakinler de (Aurovillian), Auroville’in içinde genellikle motosiklet kullanıyor ancak biz bisiklet kiralamayı tercih ediyoruz. Yerleşimin merkezinde, Auroville’in simgesi olan Matrimandir bulunuyor. Büyük bir küre şeklinde tasarlanmış olan yapıya girmek için, her seferinde önceden rezervasyon yaptırmak gerekiyor. İçerisinde genel olarak mermer kullanıldığı için her yer bembeyaz, ziyaretçilere de içeri girerken beyaz çorap veriliyor. Kürenin merkezinde ise meditasyon odası bulunuyor. Odanın ortasında da kürenin tam tepesindeki bir optik aynadan gelen ışınlarla gökyüzünün görüntüsünün yansıtıldığı küçük bir cam küre var. Matrimadir’in bahçesinin peyzajı için de epey çaba sarf edilmiş. Bahçenin tam ortasında büyük ve yaşlı bir Banyan ağacı bulunuyor. Bize göre, meditasyon için fazlasıyla yeterli ve daha sade. Auroville’in yönetim merkezi olan Town Hall ve toplu yemek hazırlanan Solar Kitchen ortak kullanılan yerlerden en önemlileri. Ancak Solar Kitchen’da yemek için Aurocard almanız, para yüklemek için de Town Hall’a gitmeniz gerekiyor. Büyük ölçekli bir proje olduğu için, işleyiş de epey bürokratik… İsteyen herkesin katılabildiği yoga, ayurveda, dans, kişisel gelişim kursları gibi aktivitelerin yanında ziyaretçi olarak Auroville’de ücretsiz olarak düzenlenen etkinliklere de katılmak mümkün. Eğer uzun...
Karavanını Satan Gezgin

Karavanını Satan Gezgin

6 ay önce başladığımız yolculuğumuzda şu ana kadar 10.000 km’den fazla yol aldık. 20 farklı şehirde bulunduk, 10 çiftlik ve eko-köy ziyaret ettik, 40’tan fazla farklı yerde kamp kurduk. Bir sürü güzel insanla tanıştık… Kimi zaman yolda kaldık, ufak talihsizlikler yaşadık. Ama tek bir gün için bile pişmanlık duymadık… Bu süre içerisinde 18 blog yazdık, 300’den fazla fotoğraf paylaştık. Şimdi yolculuğumuz Türkiye’nin dışında, Güneydoğu Asya’da devam edecek. Ancak, yolumuzun bundan sonrasına, yol arkadaşımız Murtaza olmadan devam edeceğiz. Bizi dere tepe demeden her yere götüren, bütün yükümüzü taşıyan karavanımızdan maalesef ayrılıyoruz. Hem önümüzdeki yolun uzunluğundan, hem de karavanın yurtdışına çıkışının maddi olarak getirdiği yükten (Araç pasaportu, yurtdışı trafik sigortası, Carnet de Passages Belgesi, uluslararası ehliyetler) dolayı seyahatimize sırt çantalarımızla devam edeceğiz. Artık aynı dört tekerlek üstünde olmayacağız. Ama birçok farklı ulaşım aracıyla – kah trenle, kah otostopla, nasıl yapabiliyorsak öyle – Asya’nın farklı köşelerine ulaşıp, ekolojik yaşamı öğrenmeye, çantalarımızdaki tohumlarımızı ve öğrendiklerimizi paylaşmaya devam edeceğiz. 11 Kasım’da İstanbul’dan Hindistan’a, Chennai’ye kadar uçakla gideceğiz. Buradan başlayacak yolculuğumuzda ilk durağımız Sadhana Forest ve Auroville.  Sadhana Forest, 70 hektarlık erozyona uğramış ve kurak bir araziyi yerli insanlar ile birlikte ormanlaştırarak, onlara aynı zamanda gıda sağlamak amacıyla başlatılan bir proje. Auroville ise yaklaşık 2500 kişilik bir nüfusa sahip dünyanın en büyük ekoköyü – ya da kasabası. Biz de bir süre gönüllü olarak çalışarak, bu oluşumları yakından deneyimlemek hevesindeyiz. Şu ana kadar bize destek olan, bağış yapan, yardım eden, ilgi duyan, ilham veren, davet eden, konuk eden, selam veren herkese çok teşekkür ederiz…...