Gezen Tohumlar (Seeds on Wheels); atık yağ ile çalışan ve elektriğini kendi üreten bir karavanla, ekolojik yaşama dair bilgi ve deneyim toplayıp, edindiğimiz fikir tohumlarını paylaşarak çoğaltmak için başlattığımız bir seyahat projesidir.

Anadolu’dan Güney Asya’ya doğru yaptığımız bu yolculukta; sürdürülebilirlik ile ilgilenen topluluklar için gönüllü olarak çalışıp, ziyaret ettiğimiz yerlerdeki doğal tarım yöntemlerini inceleyerek kendi becerilerimizi sunuyoruz. Tüm bu yolculuk boyunca, deneyimlerimizi hem internet üzerinden, hem de yollarımızın kesiştiği insanlarla paylaşarak ekolojik yaşam fikrinin yayılmasını ve yerel toplulukların güçlenmesini amaçlamaktayız.

Bizi böyle bir yolculuğa sürükleyen şey; iklim değişikliği, bioçeşitliliğin azalması, ormansızlaşma, GDO, hayvan hakları gibi gezegenimizin geleceğini etkileyen hayati konular hakkındaki ortak endişelerimizdi. Fosil yakıt kullanımının azaltılması, su kaynaklarının korunması, endüstriyel ürünler yerine sağlıklı yerel gıdaya erişimin sağlanması gibi kaygılarla, kendimizde bir değişim başlatmak istedik. Toprak, su ve güneşin bize sunduklarıyla, her biri hayatın ifadesi olan bütün canlılara saygı duyarak, kendi kendine yeterli bir hayat kurmak için harekete geçmeye karar verdik.

Başlangıçta, seyahatimizi karbon ayak izimizi en aza indirecek olan bisiklet ile yapmayı planlıyorduk. Ancak, Ebru’nun yaşadığı ve bizi bisikletle yapacağımız yolculuğumuzdan alıkoyan kalıcı koksiks ve bel rahatsızlığından sonra hem ekolojik hem de ekonomik kaygılarımıza cevap verecek alternatif bir yöntem arayışına girdik.

Dizel araçlarda çalışan Atık Yağ Dönüşüm Sistemleri ile tanışmamızın ardından, çevremizdeki insanların bize verdiği fikirler, sevgi ve cesaret ile mevcut işlerimize bir süre daha devam ederek bu sistemi uygulayabileceğimiz minik karavanımıza kavuştuk.

Sürdürülebilir bir yaşam deneyimi edinmek amacıyla gerçekleştirdiğimiz bu yolculuk için kullanacağımız aracın da yenilenebilir kaynaklardan yararlanmasını istedik. Karavanımızı Eko-van’a dönüştürerek, hem güneşten gelen enerjiyle elektrik üretip, hem de rastladığımız restoranlar ve iletişim kurduğumuz insanların biriktirdikleri atık yağlar ile karavanımızı çalıştırdık.

İlk önce Anadolu’daki ekolojiyle ilgilenen 10 farklı ekolojik çiftlikte, onlarla dayanışmak ve onların sürdürülebilir yaşam deneyimlerinden faydalanmak üzere  gönüllü olarak yer aldık. Birbirinden farklı topluluk oluşumlarını, birçok doğal malzemelerle ev yapımını, farklı bölgelerdeki yaşam koşullarını, doğayı gözeterek yaşamanın gerekliliklerini deneyimleyerek öğrenme fırsatını yakaladık. Tabi bu sürede birçok güzel insanla tanışma ve Anadolu’nun birbirinden güzel yerlerini keşfetme şansımız oldu.

Ardından yurtdışındaki topluluklarla da benzer bir paylaşım içine girmek için, karavanımızla İran üzerinden Güneyasya’ya doğru hareket etmeyi planlıyorduk. Ancak hem önümüzdeki yolun uzunluğundan, hem de karavanın yurtdışına çıkışının maddi olarak getirdiği yükten (Araç pasaportu, yurtdışı trafik sigortası, Carnet de Passages Belgesi, uluslararası ehliyetler) dolayı seyahatimize sırt çantalarımızla devam etme kararı aldık.

Şimdi Hindistan’dan başlayarak Güney Asya’yı ve buradaki ekolojik yaşam hareketlerini deneyimlemek üzere yolumuza, yolun karşımıza çıkardıklarını, gördüklerimizi, yaşadıklarımızı ve fikirlerimizi blogumuzda paylaşmaya devam ediyoruz.

Tohumların yeşermesi, değişimin yayılması umuduyla…