Tatil Doğanlar

            Akbük’ten ayrılıp güneye giderken,  Köyceğiz ve Ortaca’dan geçip Dalyan’a varıyoruz. Burada güzel bir vadinin içerisinden akan nehrin görüntüsüyle büyüleniyoruz. Köyceğiz Gölü’nün suyunun Akdeniz’e karıştığı bu yerde nehir, denize doğru büyük bir delta oluşturuyor. Tekneyle deltanın içinde boyumuzu aşan sazların arasındaki kanallarda dolaşırken, yamaçlarda Likyalıların inşa ettiği kral mezarlarını seyrediyoruz. Nehrin denize kavuştuğu noktada ise 5 kilometrelik bir kumsal var.

İztuzu'nda Özelleştirmeye Hayır

İztuzu’nda Özelleştirmeye Hayır

     Dalyan’ın girişinde bizi karşılayan “İztuzu Halkındır” yazılı afişler İztuzu Plajı’na geldiğimizde meseleyi açıkça anlatıyor: “İztuzu’nda Özelleştirmeye Hayır”. Betonlaşmanın olmadığı, sadece küçük ahşap yapıların yer aldığı bu alanın işletme hakkının ihaleyle şirketlere verilmesi söz konusu. Doğanın korunması için madenlere, HES’lere, devasa rüzgar türbinlere karşı verilen mücadele burada da şirketlere ve betonlaşma tehdidine karşı veriliyor. Yıllar önce Kaptan June’un koruma altına alınmasını sağladığı ve bir kaplumbağa hastanesinin yer aldığı İztuzu, deniz kaplumbağalarının yaşam ve üreme alanı. Aynı zamanda doğal sit alanı.

                Kaplumbağa hastanesinde bir sürü deniz kaplumbağası tedavi görüyor. Kaptan June’un hikayesini anlatan bir kulübe, “Captain June’s Hut” da hemen o hastanenin yanında. Kumsalın da bir yanı göl, bir yanı deniz. Plajda da kaplumbağaların yuva yaptıkları yerler işaretlenmiş.

                Geceyi Dalyanda, Sungurlu Gölü’nün kenarında piknik masalarının olduğu bir alanda geçirip sabah Fethiye’ye doğru yola çıkıyoruz. Göcek’ten geçerken ücretli ve ücretsiz olarak ikiye ayrılan yoldan ücretsiz olanı seçiyoruz elbette. Ancak yaptığımız hatayı dönerken anlıyoruz. Dağ yolu çok uzun, yokuşlu. Tünel geçiş ücreti ise sadece 3,50 TL. Ücretsiz yoldan gidip ekonomi yapmak istemiştik ancak muhtemelen geçiş ücretinden daha fazla yakıt harcadık.

Magic Bus (Kayaköy)

Magic Bus (Kayaköy)

Öğleden sonra Fethiye’ye varıp 2 yıl önce beraber otostopla Türkiye’yi dolaştığımız bir arkadaşımızı alıyoruz. Bir günlüğüne katılacak bize. Üçümüz Kayaköy’de, Gemiler Koyu’nda konaklıyoruz. Gemiler Koyu’na giriş ücretli, gece konaklamak için de 15 TL alıyorlar. Çok fazla tekne gelip gittiğinden midir nedir, deniz de epey kirli görünüyor. Akşam olmadan bir yerlere kurulmak gerektiğinden çaresiz, yerleşiyoruz buraya.

Birkaç gün sonra, kısa bir süreliğine İstanbul’a dönmemiz gerektiğinden, çiftliklere uğrayamayacağız. Yavaş yavaş dönüş yoluna geçerken, öneri üzerine geldiğimiz Bördübet’te 2 gün geçiriyoruz. Golden Key’i geçtikten 3 km sonra Amazon Club’a varınca Amazon Beach’in yanında ücretsiz konaklamak mümkün. Çam ormanıyla çevrili, bir derenin aktığı güzel bir koy. Gündüz gelen giden çok olsa da, akşama doğru oldukça sakin bir yer haline geliyor. Bu yazıyı da orada, Ebru gökkuşağı hamakta sallanırken cırcır böceklerinin şarkılarını dinleyerek yazıyorum.

Gökkuşağı Hamak

Gökkuşağı Hamak

Yolculuğumuzun ikinci ayını doldururken, bürokratik işleri halletmek üzere İstanbul’da olacağız. Bir de Murtaza’yı muayeneye sokup uzun bir yolculuk için olabildiğince hazır hale getireceğiz.

Bu yolculuğu mümkün kılan, daha fazlasını yapmamız için bizi cesaretlendiren herkese bir kez daha teşekkürler.

 

Bir Yorum Gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir